Sen Bencilsin!
Birisi size “Sen bencilsin” dediğinde bunun bir eleştiri olduğunu düşünürüz. Bize şöyle bir mesaj vermek istiyordur: Kendi isteklerine, ihtiyaçlarına, iyi oluş haline gösterdiğin dikkati ve özeni başkalarına göstermiyorsun. Peki bu durumda, bencillik (önce kendimizi düşünmek) iyi mi kötü mü? Bu sorunun yanıtını verirken soracağımız bir diğer soru: Bencillikten kim faydalanıyor?
İnsanların başkalarından faydalandığı (en azından geçici olarak) birçok durum vardır. Bu durumlarda insanlar şiddet, tehdit veya duygusal manipülasyon yoluyla karşı taraftan istediklerini elde edebilirler. Bu durumda kişinin bencil olması sadece tek taraflı bir fayda sağlıyor ve diğer tarafı olumsuz etkiliyor; Psikoloji Profesörü John Johnson bunu “kötü bencillik” olarak adlandırıyor.
Kendimize vakit ayırdığımız ve kimseye zararımızın ya da faydamızın dokunmadığı zaman dilimlerini; dişlerimizi fırçaladığımız, kitap okuduğumuz, meditasyon yaptığımız zamanları ise “tarafsız bencillik” olarak adlandırıyor. Bu zaman dilimlerinde kişi sadece kendisine odaklanıyor ve kendisine gerekli özeni gösteriyor.
Son olarak da iki kişinin etkileşim içerisinde olduğu ve herkesin kazançlı çıktığı zamanları, karşılıklı olarak tanıdık bakışları, sohbetleri ve kahkahaları takas ettiğiniz durumları ise “iyi bencillik” olarak adlandırıyor. Bir arkadaşımızla kafede otururken sohbet etmek, partnerimizle cinsel ilişkiye girmek veya tenis oynamak; tüm bu faaliyetlerde kişiler verdikleri değere değecek bir şeyler alıyorlar, her iki insan da kendisi için iyi olan bir etkileşim içerisine giriyor. Her iki taraf da bu etkileşimden fayda sağlıyor.
Düşünülenin aksine, kötü bencillik (başkaları pahasına kazanmak) ve özverili fedakarlık (kendi pahasına başkaları için iyilik yapmak) arasında seçim yapmak zorunda değiliz. Hem kendimize hem de başkalarına fayda sağlayan tarafsız ve iyi bencilliği seçebiliriz.
Psk. Cemre Kanak
WhatsApp Randevu