GenelGüvenli bağlanan çocuklarda kaygı bozuklukları görülme olasılığı çok daha düşük.

Kaygı büyümenin normal bir parçasıdır ve tüm çocuklar zaman zaman bu duyguyu yaşar. Ancak kaygı aşırı boyuta ulaştığında, çocuğun ve dolayısıyla da ailenin genel iyilik halini ve günlük işlevselliğini bozmaya başlar ve kaygı bozukluğuna dönüşür. Yapılan bilimsel çalışmalar, uzun zaman önce kaygı bozukluklarında anne-çocuk arasındaki güvensiz bağlanma biçimin etkili olduğunu göstermişti. Ancak hangi bağlanma türünün hangi kaygı bozukluğu ile ilişkili olduğunu ortaya koyan yeterince çalışma yoktu.

ABD’de yapılan bir çalışmada, çocukluk dönemindeki sosyal fobi, ayrılık kaygısı, okul fobisi ve somatik/panik bozukluk ve genel kaygı bozukluğu ile ilişkili olan bağlanma türleri araştırılmış. Araştırmacılar bağlanma türlerini güvenli bağlanma, çelişkili bağlanma, kaçıngan bağlanma ve düzensiz bağlanma şeklinde isimlendirmiş. Kısaca araştırmada ele alınan bağlanma türlerinden bahsedecek olursak…

Güvenli bağlanan çocuklar ebeveynlerinin duyarlı ve ulaşılabilir olduğunu bilir ve onları dış dünyaya olan güvenlerinin temeli olarak kullanırlar. Annelerinden ayrılıp, etrafı keşfedip rahatsızlık hissettiklerinde kolayca annelerine geri dönerler. Çelişkili bağlanan çocuklar ise ebeveynlerine aşırı derecede bağımlıdır ve onlardan ayrılmak istemezler ancak ayrılık sonrası ebeveynleri geri döndüğünde ise onlara çelişkili tepkiler verir, onlara sarılır ya da onları iterler. Kaçıngan bağlanan çocuklar ebeveynlerinden ayrıldıklarında tepkisiz kalırlar, huzursuzluk hissettiklerinde ebeveynlerini aramaz; onlarla yeniden bir araya geldiklerinde çok fazla mutluluk belirtisi göstermezler. Düzensiz bağlanan çocuklarda ise net bir bağlanma türü gözlenmez. Zorlayıcı, tuhaf ve çelişkili bağlanma davranışları olup ebeveynleri ile ayrılık sonrası bir araya geldiklerinde endişeli ya da kafası karışmış gibi davranabilirler.

Peki, hangi bağlanma türü hangi kaygı bozukluğu ile ilişkili?

 Araştırma sonuçlarına göre, güvenli bağlanan çocuklarda sosyal fobi, okul fobisi ve somatik/panik bozukluk ve genel kaygı bozukluğu görülme olasılığı çok düşük. Çelişkili bağlanma, özellikle erkek çocuklarında, ayrılık kaygısı ile ilişkili bulunmuş. Araştırmacılar, kaçıngan bağlanmanın kaygı bozukluğu türleri ile bir ilişkisi olmadığını ve yüksek kaçıngan bağlanma davranışlarının düşük ayrılık kaygısı seviyesi ile ilgili olabileceği ifade etmişler. Düzensiz bağlanma ile okul fobisi ve somatik/panik bozukluk ve sosyal fobi arasında yüksek oranda bir ilişkisinin olduğu ortaya koyulduğu araştırmada, bu bağlanma türüne sahip çocukların diğer bağlanma türlerine kıyasla, kaygı bozukluğu riskini daha fazla taşıdığı belirtilmiş. Ayrıca araştırmada, kaçıngan bağlanmanın sosyal fobi ile negatif bir ilişkisinin olduğu, bu nedenle kaçıngan bağlanan çocukların kaygı bozukluklarından çok depresyon riski altında olabileceği ihtimalinin göz önünde bulundurulması gerektiğinin altı çizilmiş.

Bu araştırma, çocukluk dönemi kaygı bozukluklarının tedavisinde, bağlanma türünün iyi anlaşılıp, bağlanmayı güçlendirici çalışmaların gerekliliğini vurgulaması açısından önemli bulunmuştur.

Kaynak:

Brumariu L.E., Kerns K.A. (2010) Mother–Child Attachment Patterns and Different Types of Anxiety Symptoms: Is There Specificity of Relations? Child Psychiatry and Human Development 41(6) 663-74 · 2010 DOI: 10.1007/s10578-010-0195-0 ·