Oyun çocuğun kendini ifade ettiği sembolik dili, somut ifade biçimi, dünyayla başa çıkma yöntemidir ve çocuğun yaşadığı deneyimleri, bu deneyimlere verdiği tepkileri ve bunlar hakkındaki hislerini, dilekistek ve ihtiyaçlarını, kendine olan benlik algısını ortaya çıkarır.

 

Çocuklar bazen yeterli bilişsel kapasitede olmadıkları için kendilerini sözel olarak ifade edemezler ama oynadıkları oyun, seçtikleri oyuncak onları anlatır. İfade etmesi zor ve korkutucu olabilecek duygu ve tavırlar, çocuğun seçtiği oyuncak yoluyla yansıtılabilir.

Çocukla terapötik ilişki kurmanın en iyi yolu oyundur. Sözel ifadeler bazen çocuğu ketleyebilir, sınırlandırabilir ancak oyun çağrışımsaldır ve spontan şekilde ortaya çıkar.

 

Çocuk merkezli oyun terapisi ise oyun üzerine kurulmuş bütünsel bir terapötik sistemdir ve çocukların öz yönelimli yapıcı özelliklerine ve dayanıklılıklarına olan inanç üzerine kuruludur. Terapistin hedefi; çocuğun içindeki yönelimleri, yaratıcılığı, ilerleme ve iyileşme potansiyelini ortaya çıkaracak biçimde ilişki kurmaktır. Oyun oynamak çocuk için bir şey yapmaktan ziyade onunla olma ve onu koşulsuz kabul etme biçimidir. 

Terapinin hedefi ise: çocuğun kendine yönelik pozitif bir benlik algısı geliştirmesini, kendinin sorumluluğunu daha çok almasını, daha öz yönelimsel ve özerk olmasını, bağımsız kararlar almasını, kontrol hissini deneyimlemesini, başa çıkma süreçlerine hassasiyet geliştirmesini, içsel bir değerlendirme mekanizması geliştirmesini, kendine daha çok güvenmesi ve kendini kabul etmesini sağlamaktır.

 

Oyun sayesinde terapist çocuk için güvenli bir atmosfer yaratarak ve onun dünyasını kabul ederek onu anlamaya, dahil olmaya çalışır. Çocuk kabul edildiğini ne kadar içten hissederse, benliğinde de o denli bir gelişme yaşanır.

Ebeveyn ise sürece, çocuğu oyun terapisi konusunda bilgilendirerek ve ilk seanstaki ayrılık sürecine destek olarak katkı sağlar. Aileden; terapinin önemini kavrayarak sürece destek olması beklenir, burada oyun bir eğlence değil bir araç-dil olarak vardır.

 

Çocuk merkezli oyun terapisi; gelişimsel problemler gösteren, kronik hastalıklar dahil olmak üzere birçok çeşit çocukluk problemine sahip, okulla bağlantılı öğrenme ve davranışsal problemler yaşayan, duygusal uyum sağlamada zorluk çeken ve benlik algısı problemiyle birlikte aile içi şiddetin mağduru olan çocuklara uygulanabilir.

Terapinin sonucunda çocuğun bağımlılığı ve kafa karışıklığı azalmıştır. Çocuk ihtiyaçlarını açıkça ifade edebilen, kendine odaklanabilen, davranış ve hislerinin sorumluluğunu alabilen, sınırlar koyabilen ve başkalarının sınırlarına uyumlanabilen, daha içsel yönelimli, esnek ve olayları daha kolay tolere edebilen kısacası daha da güçlenmiş bir birey haline gelmiştir. Hislerinin kabul edilebilir olduğunu ve onları doğru yolla gösterebileceğini anlayan çocuk, duygularına hakim olmayı öğrendikçe bu hisler tarafından kontrol edilmekten de kurtularak belirgin davranış değişimleri gösterir.

Çocuğunuzun duygusal gelişimini desteklemek ve sağlıklı ilişkiler kurmasına yardımcı olmak için profesyonel çocuk merkezli oyun terapisi seanslarına başlayın.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi nedir?

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, çocukların duygusal ifade becerilerini geliştirmelerine ve içsel dünyalarını keşfetmelerine yardımcı olan terapötik bir yaklaşımdır. Oyun, çocuğun terapist ile işbirliği yaparak duygusal iyilik halini artırmasına ve problem çözme yeteneklerini güçlendirmesine olanak tanır.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi nasıl işler?

Terapist, çocuğun doğal oyun içgüdüsünü kullanarak terapi sürecini yönlendirir. Çocuk, terapi odasında çeşitli oyuncaklar ve malzemeler arasından seçim yaparak oyunlar oynar. Terapist, bu oyunlar sırasında çocuğun duygusal ifadelerini, düşüncelerini ve ilişkisel dinamiklerini anlamaya çalışır.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi hangi durumlar için etkilidir?

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, aşağıdaki durumlar için etkili olabilir:
• Anksiyete ve depresyon gibi duygusal sorunlar
• Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
• Aile içi çatışmalar veya ayrılık süreçleri
• Zorbalık veya istismar deneyimleri
• Korkular
• Duygu düzenleme becerisinde zorlanan çocuklar
• Kardeş kıskançlığı
• Yas süreci

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi seansları nasıl planlanır?

Seanslar genellikle haftada bir kez düzenlenir ve her seans 45 dakika sürer. Terapist, çocuğun ilerlemesini gözlemleyerek ve terapi planını güncelleyerek tedavi sürecini yönetir.
Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin faydaları nelerdir?
Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin bazı faydaları şunlardır:
• Duygusal ifade becerilerinin geliştirilmesi
• Özsaygının ve özgüvenin artırılması
• Stres ve anksiyete düzeylerinin azaltılması
• Empati ve sosyal becerilerin geliştirilmesi
• Sosyal becerilerinin desteklenmesi
• Duyguları ifade edebilme becerisinin gelişmesi
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi kimler için uygundur?
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, 2-9 yaş arasındakİ çocuklarda duygusal ve davranışsal sorunlar yaşayan veya gelişimsel zorluklarla mücadele eden çocuklar için uygundur.
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi sürecinde gizlilik nasıl sağlanır?
Terapistler, mesleki etik kurallara ve yasal düzenlemelere uygun olarak katılımcıların gizliliğini korumakla yükümlüdürler. Terapi sürecinde paylaşılan bilgiler, yalnızca tedavi amaçları doğrultusunda kullanılır ve diğer kişilerle paylaşılmaz.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin faydaları nelerdir?

CMOT'nin bazı faydaları şunlardır:

  • Duygusal ifade becerilerinin geliştirilmesi
  • Özsaygının ve özgüvenin artırılması
  • Stres ve anksiyete düzeylerinin azaltılması
  • Empati ve sosyal becerilerin geliştirilmesi
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi kimler için uygundur?

CMOT, oyun aracılığıyla duygusal ve davranışsal sorunlar yaşayan veya gelişimsel zorluklarla mücadele eden çocuklar için uygundur. Özellikle sözel ifade güçlüğü çeken veya doğrudan konuşma yoluyla duygusal zorluklarını ifade etmekte zorlanan çocuklar için etkili bir terapi seçeneğidir.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi sürecinde gizlilik nasıl sağlanır?

Terapistler, mesleki etik kurallara ve yasal düzenlemelere uygun olarak katılımcıların gizliliğini korumakla yükümlüdürler. Terapi sürecinde paylaşılan bilgiler, yalnızca tedavi amaçları doğrultusunda kullanılır ve diğer kişilerle paylaşılmaz.