EMDR, Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi (Eye movement Desensitization and Reprocessing) travmaya bağlı psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmak üzere psikoterapist F. Shapiro tarafından geliştirilen çok etkili bir terapi yöntemidir. Her ne kadar başlangıçta sadece göz hareketleri ile duyarsızlaştırma tekniğine vurgu yapılmış olsa da, sonrasındaki süreçlerde yapılan çalışmalar, yaklaşımın göz hareketleri ile duyarsızlaştırmadan çok daha fazlasını kapsadığını göstermektedir.

Biliyoruz ki travmalar sinir sistemimizde diğer anılardan farklı şekilde kaydediliyor. Travma yaşandığı anda aşırı derecede uyarılan sinir sistemi, salgılanan adrenalin ve kortizol hormonları ile kişinin bulunduğu koşullarla baş etmesini sağlayacak en hızlı, en kolay ya da en güvenli tepkiyi vermesine yardımcı oluyor. Ancak bunu yaparken düşünme, ifade ve mantıklı problem çözme becerilerinden sorumlu olan üstbeyini devre dışı bırakıp, ilkel beyni devreye sokması gerekiyor. Bu da, travmanın yaşandığı andaki duygular, beden duyumları ve düşüncelerin (ki çoğunlukla o anda mantıksal beyin devrede olamadığı için bu düşünceler irrasyoneldir) duygusal tepkilerimizden ve anısal hafızamızdan sorumlu olan limbik sistemimizde, yani duygusal beynimizde takılı kalmasına neden oluyor. 

Duygusal beynimizde, diğer bir deyişle beynimizin sağ yarım küresinde takılı kalmış travmatik anılar başka ilişkili negatif anı ağları ile izole olmuş bir şekilde depolanır. Bu tıpkı bilgisayara hatalı uzantısı olan bir dosya ya da program yüklemek gibidir. Bu hatalı program bazen sadece aranan verilere ulaşmayı zorlaştırırken, bazen de bilgisayarın tamamen çalışmasını engeller. Yeni yaşantılarla eski malzemeler devamlı tetiklenir durur. Eski malzemelerin güncellenmesine yardımcı olacak veriler beynin mantık, ifade ve problem çözmeden sorumlu olan sol tarafındadır. Ancak travma anında sol ve sağ beyin arasında köprü görevi gören corpus callosum çöktüğü için, sağ beyinde hatalı kaydedilen bilgiler sol beyinden ihtiyacı olan desteği alamaz ve böylece işlenmemiş anı ağı arasında kalır.

Sol beyinin vücudun sağ tarafını; sağ beynin ise vücudun sol tarafını yönettiği bilinmektedir. Vücudun sağ ve sol taraflarına verilen çift yönlü uyarımlarla (bunlar bazen işitsel, bazen görsel, bezen de dokunsal uyaranlarla olabilir) sağ ve sol beyin aktive edilebilmektedir. EMDR, bu aktivasyonu kullanarak, işlenmemiş anı ağı arasında takılı kalmış verilerin, adaptif bilgiler ve adaptif anı ağlarıyla bağlantı kurmasına yardımcı olma sürecidir.

EMDR terapisinde çift yönlü uyarımlar sadece travmatik anıları duyarsızlaştırmak için değil, adaptif bilgi ağının ve pozitif duyguların etkisini arttırmak için de kullanılmaktadır. Beynimizi uzun süredir kapalı kaldığı için unutulmuş ya da henüz hiç keşfedilmemiş pek çok odası olan büyük bir saraya benzetirsek, biz saraydaki bu odaları fark etmeyi ve onlarla ilgilenebilmeyi EMDR terapisi sırasında kullanılan çift yönlü uyarımlarla daha hızlı bir şekilde öğrenebiliyoruz.

Son yıllarda yapılan çalışmalar, depresyon, kaygı sorunları, OKB, panik bozukluk, ilişki sorunları, öfke kontrol problemi, migren ve fibromiyalji gibi psikosomatik yakınmalar, cinsel sorunlar, dissosiyatif bozukluklar, dikkat ve öğrenme sorunları, yeme bozuklukları, bağımlılık, erteleme, kişilik bozuklukları gibi pek çok tanı alanında EMDR’nin etkili bir terapi yöntemi olduğunu göstermektedir.

EMDR terapisi diğer terapi yaklaşımlarına göre daha kısa sürede etki göstermesi nedeniyle nam salmış olsa da birkaç seansta hızlı bir şekilde çözüm beklemek bazı danışanlar ve sorun alanları için pek de gerçekçi bir beklenti olmayacaktır. Yakın zaman travmalarında ya da tek olaylı travma öykülerinde hedef sadece travmanın yarattığı rahatsızlığı ve travma sonrası gelişen bazı semptomları hafifletmek ise bu beklenti gerçekçi olabilir. Ancak yukarıda bahsettiğim sorun alanları, ihmal ve/veya istismarın olduğu güvensiz bağlanma örüntülerini taşıyan, karmaşık-çoklu travmaların öykülerinde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle de EMDR diğer tüm terapi yaklaşımlarına kıyasla çok daha hızlı ve etkili bir yöntem olarak kendisini ispatlamış olsa da, bu sorun alanlarıyla baş etmek zorunda kalan bazı danışanlarla terapi süreci zaman zaman birkaç ayı hatta bazen birkaç yılı bulabilmektedir.

Wellist Terapi bünyesindeki psikologlar EMDR terapisi alanında gereken eğitimleri tamamlamış olup düzenli olarak akredite süpervizörlerden süpervizyon almaktadır.

Travmatik deneyimlerin üstesinden gelmek ve hayatınızı yeniden şekillendirmek için profesyonel EMDR terapisi hizmetlerimizden yararlanın.

EMDR Terapisi nedir?

EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) Terapisi, travmatik anıların ve duygusal rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan etkili bir terapi yöntemidir. Terapistin yönlendirmesiyle, göz hareketleri veya diğer uyarıcılarla duygusal ve bilişsel süreçlerin yeniden işlenmesi sağlanır.

EMDR Terapisi hangi sorunlar için etkilidir?

EMDR Terapisi, şu sorunlar için etkili olabilir:
· Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
· Travmatik olaylar sonrası yaşanan anksiyete ve korku
· Çocukluk dönemi travmaları (istismar, ihmal gibi)
· Fobiler ve panik ataklar
· Depresyon ve anksiyete bozuklukları
· Bağımlılıklar
· Migren ve Fibromiyalji

EMDR Terapisi nasıl işler?

EMDR Terapisi, belirli bir protokol ve yönergeler doğrultusunda ilerler. Terapist, bireyin travmatik anılarını ve bu anılarla ilişkili duygusal ve fiziksel tepkilerini yeniden işlemesine yardımcı olmak için göz hareketleri veya diğer uyarıcılar kullanır. Bu süreç, bireyin travmatik anıları daha az rahatsız edici hale getirmesini ve pozitif değişiklikler yapmasını sağlar.

EMDR Terapisinin seans süresi ne kadar sürer?

EMDR Terapisi seansları genellikle 60 ila 90 dakika arasında değişebilir. Terapinin süresi, bireyin geçmiş deneyimlerine ve terapötik hedeflere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı durumlarda, travmatik deneyimlerin yoğunluğuna ve bireyin tepkisine bağlı olarak daha uzun süreçler gerekebilir.

EMDR Terapisinin faydaları nelerdir?

EMDR Terapisinin bazı faydaları şunlardır:
· Travmatik anıların azalması ve rahatlama
· Duygusal ve fiziksel semptomların azalması (Örneğin, kabuslar, korkular, panik ataklar)
· Kendine güvenin ve öz saygının artması
· Pozitif düşünce ve davranış değişiklikleri

EMDR Terapisi kimler için uygun olabilir?

EMDR Terapisi, travmatik deneyimlerin etkileriyle mücadele eden ve bu deneyimlerin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini düşünen herkes için uygun olabilir. Özellikle travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tanısı almış bireyler için etkili bir terapi seçeneğidir.

EMDR Terapisi sürecinde gizlilik nasıl sağlanır?

EMDR Terapisi sürecinde, terapistler mesleki etik kurallara ve yasal düzenlemelere uygun olarak katılımcıların gizliliğini korumakla yükümlüdürler. Terapi sürecinde paylaşılan bilgiler, yalnızca tedavi amaçları doğrultusunda kullanılır ve diğer kişilerle paylaşılmaz.

EMDR Terapisi ne zaman etkili olabilir?

EMDR Terapisi, travmatik deneyimlerden kaynaklanan belirtilerle uzun süre mücadele eden ve diğer terapi yöntemleriyle yeterli iyileşme sağlayamayan bireyler için etkili olabilir. Kişinin kendisi ile ilgili öğrendiği olumsuz inançlarının değişmesinde önemli rol oynar.